Geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanan tarihi sadakat bozasıyla ilgili mirasçılar arasında marka savaşı tüm hızıyla devam ediyor.
Yaklaşık 155 yıl önce İstanbul’un Vefa ilçesinde başlayan boza serüveni, mirasçıların marka savaşıyla devam ediyor. Arnavut asıllı Hacı Sıddık Efendi ve kardeşi Hacı İbrahim Efendi, 1870’li yıllarda Arnavutluk’tan gelerek Vefa’da boza satmaya başladılar.
Marka anlaşmazlığı başladı
Hacı Sadık’ın vefatından sonra oğlu İbrahim ile amcası Hacı İbrahim Efendi bir süre boza yapmaya devam etti, ardından Hacı İbrahim hisselerinin tamamını İbrahim’e devrederek ortaklıktan ayrıldı.
Hacı İbrahim Efendi’nin 1944 yılında vefat etmesiyle Vefa ailesi arasında marka anlaşmazlığı başladı.
Hacı İbrahim Efendi’nin oğlu Yusuf Ziya Vefa’nın, uzun süredir yaptığı boza işiyle ilgili olarak ilk kez 1955 yılında “Vefa Bozacısı” tabirini kullanmaya başlamasıyla bir dizi dava başladı.
Yusuf Ziya Vefa’nın 1972 yılında Vefa Boza markasını resmi olarak tescil ettirmesinin ardından taraflar arasındaki davalar devam etti.
Haksız rekabet davası reddedildi
1978 yılında Yusuf Ziya Vefa’nın İsmail Vefa’ya açtığı haksız rekabet davası reddedildi. Daha sonra İsmail Vefa’nın oğlu Sadık Vefa, Yusuf Ziya Vefa’nın çocukları hakkında açılan davalarla mücadelesini sürdürdü.
Sadık Vefa’ya ait şirketin Yusuf Ziya Vefa’nın çocuklarına açtığı ‘Marka İptali’ ve ‘Haksız Rekabetin Önlenmesi’ davası devam ederken; Bu kez Yusuf Ziya Vefa’nın mirasçılarından Naime Banu Vefa’nın avukatı Av. Sadık Vefa markasının iptali için Mustafa Demiral tarafından ihtiyati tedbir talebiyle marka iptal davası açıldı.
İstanbul Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini haklı bularak, Sadık Vefa’nın şirketinin markasına yönelik tedbir alınması için TPMK Markalar Dairesi’ne yazı yazdı.
Tedbir kararına Sadık Vefa’nın şirket avukatı tarafından itiraz edildi.
Mahkeme, itirazın duruşmalı olarak değerlendirilmesine karar verdi. Duruşmada ihtiyati tedbir kararına yapılan itiraz reddedildi.
