Türkiye’de gündem seçime odaklanırken, iktisatçılar ve finansörler için asıl sorun seçim sonrasını öngörebilmek. Değişimin kaçınılmaz olduğu ekonomide öne çıkan faktör ‘dolar’ olurken, ‘kim kazanırsa’ söylemi durumun önemini açıklıyor. Bu ortamda TCMB’nin adımlarını sıkılaştırması ve piyasalarda soru işaretlerine eşlik eden en temel saik olan kaygıyı tetiklemesi kaçınılmazdır. Paniğe kapılmamak adına yapılanlar giderek ters etkiler yaratırken, uzmanlar seçimlere yaklaşık 1 ay kala ‘Sırada ne göreceğiz’ diye merak ediyor.
Merkez Bankası (TCMB), geçtiğimiz haftanın son gününde bankalara yönelik yaptığı düzenlemelere artık sayamadığımız bir yenisini daha ekledi.
TCMB’nin bankalara gönderdiği yazıda, daha önce yüzde 70 olan enflasyona (TÜFE) endeksli tahvil iskonto oranının yüzde 80’e çıktığı görüldü. .
MB’nin vazgeçmeyeceğini açıkladığı “Liraizasyon” çerçevesindeki düzenlemelerin devam edeceği de söylendi.
Önceki gün ‘YTL Döviz Piyasası’nda kotasyon prosedürünün ve 1 haftalık vade süreçlerinin vadelerinin uzatılarak deprem bölgesine yurt dışından kaynak sağlanmasının uygun olacağı belirtilmişti.
Tüm bu düzenlemelerle birlikte piyasada görülen yapay dengelerin yan etkileri de yakından takip ediliyor.
Ekonomim’de Yener Karadeniz’in haberine göre arz sorunları ve döviz talebini engellemeye yönelik sıkı denetim, gözleri bir kez daha Kapalıçarşı’ya çevirdi.
Vatandaşlar kadar şirketler ve halk da Kapalıçarşı’da döviz peşinde.
Merkez Bankası’nın çarşıdaki demir kasalarda günlük 5 milyar TL ve yaklaşık 260 milyon dolar topladığı belirtilirken, bankalar ve döviz bürolarından kaçan firmaların soluğu Kapalıçarşı’da aldığı belirtiliyor.
Bunun ‘Çarşı tarihinde bir ilk’ olduğu vurgulanırken, Kapalıçarşı kaynakları, Çarşı’da döviz fiyatının piyasanın üzerinde olmasının ‘yine ilk kez’ olduğunu belirtti.
Merkezin işlemlerinin yürütüldüğü yerlerin 4-5 döviz büroları ile sınırlı olduğu açıklanırken, “seçim sonrasına hazırlık” olarak nitelendiriliyor.
Çarşı’da para taşımak için kullanılan tekerlekli demir sandıklarla işlemler yapılırken, paraların dışarı çıkması için İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğu belirtilen toplu taşıma araçları kullanılıyor.
Akşam döviz satışları için yoğun bir zaman dilimi olurken, tekerlekli demir sandıkların trafiği ve ofislerin önündeki uzun kuyruklar da artıyor.
560 yılı aşkın bir süredir tarihte ticaretin kalbi konumunda olan Kapalıçarşı, daha çok altınla öne çıksa da son dönemde döviz hakim oldu.
Kapalıçarşı’dan alınan bilgide 1-1,5 aydır bu hareketliliğin yaşandığı belirtilirken, döviz makasında alım-satım farkının açıldığı söyleniyor.
Yener Karadeniz’in Çarşı ile ilgili gözlemleri dikkat çekiyor. Hava durumunun da etkisiyle ziyaretçi sayısının yoğun olduğu Kapalıçarşı’da turistik değil döviz alanındaki etkileşimin öne çıktığı belirtilirken, döviz bürolarında demir kasaların açıldığı ifade edildi. , kepenkler tamamlandıktan sonra güvenlik görevlilerinin ulaştığı yerde, saat 17.00 yaklaştıkça hareketlilik artıyor.
Hatta Merkez Bankası’nın yarattığı hacimle her gün Kapalıçarşı’ya 5 milyar TL getiren ve yaklaşık 260 milyon dolar döviz alan yeni iş kolları gelişiyor.
Çünkü TCMB tek başına taşıma işlemini bu demir kutularla yürütmüyor. Diğer kurum ve bankalar da işlem yaptığı için nakitin fiziki hacmi devreye girince taşıma işlemi hizmeti veren lojistik firmaları da oluşmuştur.
Çarşılı uzmanlar, tıpkı yabancı yatırım kuruluşları gibi, ‘seçimden sonra kim kazanırsa’ diyerek KKM’nin sona ereceğini ve yeniden dövize yöneliş olacağını öngörüyor. Merkez Bankası’nın da buna hazırlık yaptığı belirtiliyor.
Bu dolarlar nereden geliyor? Dövizin kaynağı reel sektörün ve Anadolu’nun kayıt dışı işlemleridir.
Döviz kaynağı diyebileceğimiz Flip Exchange’de hareketlilik varken, ‘piyasadaki en büyük döviz bürolarından birinin’ bulunduğu TCMB’nin döviz işlemleri başta olmak üzere diğer ofisleri seçtiklerini anlatıyor. yapılmış. Çarşı’daki ‘sözlü’ işlemler, akşam saatlerinde ofislerin önünde uzun kuyrukların ‘fiziki’ hale gelmesine neden oluyor.
Eski bankacı ve Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Lideri Kerim Rota, sosyal medya hesabından Çarşı’daki durumu değerlendirdi.
‘Sağlıklı bir piyasa olsaydı, Kapalıçarşı’da nakit satarken alacağınız fiyat, bankanızda döviz bozdurduğunuzdaki fiyattan daha düşük olmalıydı’ diyerek yola çıkan Rota, puanın 10 yıl tersine döndüğünü söyledi. nakit talebini dengelemesi gereken TCMB’nin Kapalıçarşı piyasasına da dahil olması. Denetimlerinden bıkan firma ve şahısların da desteğiyle nakit borsasının aydınlandığını söylüyor.
1970’li yıllarda Kapalıçarşı’da da benzer bir hareketlilik olduğunu söyleyen Rota, TCMB ve ekonomi yönetiminin tek amacının “seçime kadar idare etmek” olduğunun altını çiziyor. Bunun kurumların görev tanımlarına ve ülke ekonomisine verdiği zararın bu olduğunun altını çiziyor.
Ankara kulislerinin nabzını tutan ekonomi muhabiri Erdal Sağlam, “Merkez Bankası’ndaki Kur Telaşını” da anlatıyor.
Erdal Sağlam, rezervlerdeki düşüşün ve seçim sonrasına ilişkin beklentilerin önce Merkez Bankası’nı, ardından muhalefetin ekonomi kadrolarını bile rahatsız ettiğini belirtiyor. KKM, bankalar ve döviz tarafında kademeli geçişe hazırlandıklarını belirtiyor. KKM’nin açıklandığı dönemde rezervlerdeki seviyenin eksi seviyede olduğunu belirten Sağlam, seçime kadar dolar/TL’yi 20 TL’nin altında tutmak istediklerini söylüyor. Döviz talebinin de arttığını belirtiyor.
Sosyal medyada gündem olan görüntülerle
Merkez Bankası’nın Kapalıçarşı’daki döviz işlemleri uzmanların da yorumlarına neden oldu.
Son dönemde yazdan beri görülen süreçlerdeki artış,
Hatta eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ı isyan ettirdi.
Seçime 1 ay kala yapılan döviz işlemleri için Merkez Bankası şu an bir açıklama yapmadı.
Ne düşünüyorsun? Seçime kadar manevi sınır olan 20 TL’yi görmeden dolardaki sonlu yükseliş korunabilecek mi?
Yorumlarda buluşalım.
